Ayşe Sena Hüyüklü, 2021
1883, Çaykovski’nin en ünlü olduğu zamanlar |
Hayatı ve Eserleri
Pyotr İlyiç Çaykovski dünya çapında ünlü bir Rus Romantik Dönem klasik müzik bestecisidir. En çok baleleri ve valsleriyle tanınsa da opera, senfoni, uvertür ve konçertolarıyla da ünlüdür. En ünlü eserleri Kuğu Gölü Balesi (1877), Uyuyan Güzel Balesi (1890) ve Fındıkkıran Balesi’dir (1892). Aynı zamanda 1812 Uvertürü (1880), I. Piyano Konçertosu (1875), Romeo ve Juliet Uvertürü (1870), 6. Senfonisi (1893), Yevgeni Onegin Operası (1878) ve Keman Konçertosu (1878) ile de tanınır.
Çaykovski, özellikle de Romantik döneme ait olduğu için, duygusal, kalpten gelen melodileri, etkileyici armonileri ve renkli orkestrasyonu ile insanlarda derin duygusal tepkiler uyandırmıştır. (1) Çaykovski’nin en ünlü eseri Kuğu Gölü Balesi de şahsen benim de klasik müzik dinlemeye başlama sebebimdir.
Çaykovski, Çarlık Rusya’da orta sınıf bir ailenin çocuğu olarak 1840’da dünyaya gelmiştir. Anne babası da müzikle ilgilenmiş, piyano çalmayı bilen insanlardır.
1848, Çaykovski (solda) 8 yaşında, ailesi ile birlikte |
Beş yaşındayken piyano dersleri almaya başlamış, üç yıl içerisinde öğretmeni kadar iyi nota okuyabilmeye başlamıştır. Müziğe olan ilgisini desteklenmiş ve genç yaşta müzikte yetenek göstermiş olsa da sonuçta ailesi devlet memuru olmasını istemişlerdir, bu sebeple 10 yaşında St. Petersburg’da bulunan İmparatorluk Hukuk Okuluna yatılı olarak başlamıştır. 14 yaşındayken annesi Alexandra vefat etmiştir ve bunun ileriki yaşamında bestelediği müziğin melankolisinde önemli rol oynadığı söylenebilir.
Çaykovski’nin döneminde Rusya’daki müzik camiasına bir bakacak olursak önemli bir gelişmenin yaşanmakta olduğunu görürüz. Çaykovski henüz 16 yaşında ve hukuk okulunda iken 1856 yılında Rus Müzik Topluluğu kurulmuştur; daha milli müzik yapmak, halk müziğinden ilham almak ve geleneksel Batı Avrupa müziğinin yöntemlerini reddedip Batılı olmayan yöntemler kullanmayı hedefleyen bir kurumdur. Batı tarzı konservatuvarları gereksiz ve yerli yetenekleri yetiştirmeye engel bulmuşlardır. Zaman içerisinde buralarda ve bu fikirde yetişen Mily Balakirev, César Cui, Modest Mussorgsky, Nikolai Rimsky-Korsakov ve Alexander Borodin Rus Beşleri’ni oluşturmuşlardır. Özellikle Rus müziğinde büyük etkisi olan Alman müziğinden ve İtalyan operasından uzaklaşmaya çalışmışlardır. Bu grup çok fazla oryantalist tarzda eser vermeleriyle de bilinirler.
Rus Beşleri, sırasıyla; Borodin, Balakirev, Cui, Mussorgsky ve Rimsky-Korsakov |
Bu sırada Çaykovski mezun olduktan sonra devlet memuru olmasına rağmen müziğe ilgisi devam etmiştir. 21 yaşında iken, yeni kurulmuş olan ve Rus Beşleri tarafından pek sevilmeyen St. Petersburg Konservatuvarında eğitim almaya başlamıştır ve okulun ilk besteci öğrencilerinden biri olmuştur. Aynı zamanda özel müzik dersleri de vermeye başlamıştır ve konservatuvarda Avrupa prensipleriyle de tanışmıştır.
Çaykovski bu kültür çatışmasının arasında kalmıştır. Konservatuvarın ona önemli katkıları olmuştur; besteleri daha milli olan Rus Beşlerinin aksine müziği ne tam Rus ne de tam Batılıdır, iki taraftan da etkilenmiştir. Çaykovski'nin bu özelliği Cumhuriyet dönemi bestecileri olan Türk Beşleriyle de benzeşmektedir. İki tarafın etkisinin de birbiriyle iç içe ve birbirine bağımlı olduğuna inanmış ve bunu eserlerinde göstermeye çalışmıştır. Bu sayede, daha sonra gelen Rus bestecilerine de kendi üsluplarını yaratmaları konusunda ilham kaynağı olmuştur.
Çaykovski Rus Beşlerinin müziği konusunda kararsız da olsa çoğuyla arkadaşça bir ilişkisi olmuştur. Hatta 1869’da Rus beşlerinden Balakirev ile birlikle Çaykovski’nin ilk şaheseri sayılan Romeo ve Juliet Uvertüründe (1870) beraber çalışmışlardır.
St. Petersburg Konservatuvarından mezun olduktan sonra Moskova’ya taşınmış ve Moskova Konservatuvarında müzik öğretmenliğine başlamıştır. Bu konuma onu Moskova Konservatuvarının kurucularından piyanist Nikolai Rubinstein davet etmiş ve daha sonra da yakın arkadaş olmuşlar. I. Senfonisi 1868 yılında sahnelenmiştir.
Genel bir değerlendirme yapacak olursak; müzikteki başarısı sürekli olmamıştır, bir iyi bir kötü olmuştur ve bu yüzden hayatı boyunca eleştiriye karşı hassas biri olmuştur. I. Piyano Konçertosu (1875) ilk başta ağır eleştiriye maruz kalmıştır fakat şimdi bilinen en ünlü piyano konçertolarındandır.
1865, St. Petersburg Konservatuvarından mezun olurken |
1877, Eşi Antonina ile birlikte |
1878, Soldan sağa Kendisi, Nikolay Konradi ve Modest Çaykovski |
Nadezdha von Meck |
1895’teki Kuğu Gölü gösteriminden bir fotoğraf |
Aslında bu eser Çaykovski’nin ölümünden 2 yıl sonra 1895’te St. Petersburg Emperyal Tiyatrosu’nun baş şefi Riccardo Drigo tarafından revize edilmiştir ve günümüzde bildiğimiz hali bu halidir fakat yine şahsi kanaatimce bu revizyon fazla kapsamlı olmamıştır; çünkü Kuğu Gölü’nü uzun süredir dinlememe rağmen bu ismi bu araştırmalara başlamadan önce hiç duymamıştım. Eğer bir revizyon yeterince kapsamlıysa ve özellikle eserin ilk sahibi öldükten sonra yapılmışsa revize eden kişinin de ismi eserin sahibinin yanına yazılır fakat Kuğu Gölü’nde bu hiç yapılmamıştır.
Kuğu Gölünden bir yıl sonra yine çok önemli bir eseri olan Yevgeni Onegin Operası’nı tamamlamıştır. Bu eser Alexander Puşkin’in aynı adlı manzum romanından (1833) uyarlanmıştır. Hikâye adını baş kahramanı Yevgeni Onegin’den alır; günümüzde Byronik kahraman adı verilmiş bir arketiptedir baş kahraman. Byronik kahraman "gururlu, karamsar, alaycı, kadere meydan okuyan ve ancak derin ve güçlü bir şefkat gösterebilen bir adam" olarak tanımlanabilir. (7) Çok dramatik bir librettosu vardır ve gayet başarılı olmuştur.
Aynı yıl içerisinde Keman Konçertosu’nu (1878) bestelemiştir. Çaykovski’nin tek keman konçertosudur ve en ünlü keman konçertolarından biridir. Çoğu eserinde olduğu gibi ilk başta karışık eleştiriler almıştır fakat sonradan hakkı verilmiş ve beğenilmiştir.
1881’de yakın arkadaşı Nikolay Rubinstein’ı kaybetmiştir. Bu onu çok derinden etkilemiştir. Rubinstein’ın anısına bir piyano üçlüsü bestelemiştir.
Çaykovski’nin hayatında bir başka önemli an ise 1884 yılında Çar III. Alexander tarafından (asilzadelik içeren) bir nişanla ve Çar’ın kişisel seyirciliğiyle onurlandırılmış olmasıdır. Aynı zamanda kendisine hayat boyu maaş bağlanmıştır. Bu sıralarda asosyalliğini yıkmış, daha sosyal ve rahat biri haline gelmiştir. 1885’te Çar III. Alexander, Yevgeni Onegin Operası’nın Emperyal Mariinsky Tiyatrosu yerine şu anda var olmayan Bolshoi Kamenny Tiyatrosunda sahnelenmesini istemiş, bu karar artık Çaykovski’nin müziğinin resmi emperyal sanat olarak İtalyan Operasının yerini aldığını göstermiştir. Aldığı maaş da onu resmen olmasa da pratikte baş saray bestecisi konumuna getirmiştir. Hala halk içinde olmaktan rahatsız olsa da artık hem ünü gereği hem de Rus müziğini tanıtmak amacıyla daha çok halk içine çıkar olmuştur.
Zaman içerisinde yakın arkadaşı Nadezhda von Meck ile ilişkisi de Çaykovski sanatında ilerledikçe azalmış ve 1890 yılında Nadezhda von Meck tarafından bitirilmiştir. Artık finansal olarak yardıma ihtiyacı kalmasa da bu durum Çaykovski’yi derinden sarsmıştır, bunun sebebini hiç öğrenememiştir. Bunun sebebi ise daha sonradan şöyle açığa kavuşmuştur; Nadezhda von Meck’in hem kendisi yaşlanıp hastalanmaya başlamış, hem de çocuğu hastalandığı için ondan başka bir şeyle ilgilenemez hale gelmiştir. Finansal olarak da sıkıntı içine düşmüş ve Çaykovski’ye sponsorluk edemeyecek hale gelmiştir.
1893, Rus Müzik Topluluğu üyeleri ile birlikte |
Bir başka büyük eseri Uyuyan Güzel Balesi 1890’da sahnelenmiştir. Uyuyan güzel balesi ilk başta Kuğu Gölü’nden daha iyi karşılanmıştır fakat yine de Çaykovski balenin en ünlü olduğu zamanları görememiştir.
Diğer büyük eseri Fındıkkıran balesi 1892’de sahnelenmiştir. Librettosu Fındıkkıran ve Fare Kral adlı bir Alman romanından uyarlanmıştır. Yine diğer eserlerinde olduğu gibi ilk başta çok başarılı olmasa da zaman içerisinde, özellikle 1960’lardan sonra en ünlü ya da ikinci en ünlü bale olmuştur Eser, celesta adlı, piyanoya benzeyen ama tuşların teller yerine metal levhalara vurduğu bir enstrümanı barındırmasıyla ünlüdür. Ünlü Dance of the Sugar Plum Fairy adlı parçada da bu enstrüman kullanılmaktadır.
Hayatından devam edecek olursak, 1891’de Amerika’ya gitmiş ve kendi eserlerinden oluşan bir dinleti vermiştir. 1892’de Fransa’daki Güzel Sanatlar Akademisi’ne üyeliğe layık görülmüştür. 1893’te Cambridge Üniversitesi Çaykovski’yi Müzik dalında fahri doktora ile ödüllendirmiştir.
1893 yılının Ekim ayında 6. Senfonisinin prömiyerini St. Petersburg’da kendisi sahnelemiş, 9 gün sonra; 53 yaşında iken orada ölmüştür. Alexander Nevsky Manastırı’nın yakınındaki, sanatçıların ve yakın arkadaşlarının da gömüldüğü Tikhvin mezarlığına gömülmüştür. Yanındaki bazı isimler ise önce Rus beşlerinden Borodin ve Mussorgsky, daha sonra da Rimsky-Korsakov ve Balakirev olmuştur. Ölümünün genellikle bir restoranda kaynatılmamış su içtiği için koleradan dolayı olduğu düşünülse de intihar ettiği yönünde teoriler ortaya atılmıştır.
Zorlu, depresyonlu bir hayatı olmuştur. Annesi ve yakın arkadaşı Rubinstein ve Nadezhda von Meck’ten ayrılması onu etkileyen olaylar arasındadır. Muhtemelen gizlediği eşcinselliği de onun depresyonuna katkıda bulunmuştur. 53 yaşındaki ani ölümünün kolera değil de intihar olma ihtimali bu sebeplerden olabilir.
Çaykovski ardında büyük bir miras bırakmıştır. En ünlüleri 7 senfoni, 9 opera, 3 bale, 3 piyano konçertosu, 1 keman konçertosu, 3 uvertür, 3 yaylı dördül ve 100’den fazla şarkı ve piyano parçası olmak üzere çeşitli eserler bestelemiştir.
Çaykovski’nin St. Petersburg Konservatuvarında öğrendiği Batıya ait beste yöntemleriyle Rus Halk Müziği ve diğer yerli müzik öğelerini harmanlayarak kendi kişisel, orijinal ve dokunaklı üslubunu elde ettiği söylenebilir. Eserlerinde Rus halk müziğinden ezgilere oldukça yer vermiştir. Yine de böyle birinin belki de bilinen en ünlü Rus besteci olması ilginç görülebilir. Senfoni türünde etki bırakmıştır. Bütün bunları yaslanacağı bir yerli beste ekolü olmadan yapmıştır, kendinden sonra gelenleri etkilemiştir. İlk başta karışık eleştiriler almış olsa da dinleyiciler tarafından hep çok sevilmiştir ve hakkı sonradan verilmiştir.
“Rusya’da bazı kesimler müziğinin yerli müzik değerlerini yeterince temsil edemediğini düşünmüş ve Batıdaki başarısını sadece müziğindeki batı öğelerine bağlamışlardır. Batıda ise bunun tam aksine bazı kesimler Çaykovski’nin müziğini basit egzotizmin ötesinde, sağlam, esaslı olduğu ve Rus klasik müziği stereotipilerini yıktığı için övmüşlerdir. Bazı batı kesimleri ise Çaykovski’nin müziğini “yüksek düşünceden yoksun” olduğu ve Batı prensiplerine tamamen sadık olmadığı için yermişlerdir.” (9) Son görüşü çok yersiz ve avrupamerkezcil bulduğumu da belirtmek isterim. Hatta Batı-avrupamerkezcil bile diyebiliriz (!)
Çaykovski özellikle balede bir öncüdür. Kendisinden önceki ünlü bale bestecileri yalnızca bale müziği yapıyorlardı ve çok sıkı kurallar çerçevesinde yapıyorlardı, fazla tekdüze idi. Çaykovski’den önce müzik, baleye; yani dans koreografisine eşlik etmesi gereken, tabiri caizse tek başına var olmak zorunda olmayan bir unsur olarak görülüyordu. Yalnızca koreografiye göre besteleniyordu. Bu yüzden tek başına hatırda kalıcı eserler üretilemiyordu. Buna uymayan örnekler de vardı tabii ama bu görüşü asıl yıkan kişi Çaykovski olmuştur. Kuğu Gölü Balesi, günümüzde en sevilen bale konumundadır. Bu da Çaykovski’nin kuralların dışına çıkan bestesi sayesinde gerçekleşmiştir. Diğer besteciler bir sürü bale bestelemişken Çaykovski yalnızca 3 bale bestelemiş olmasına rağmen 3’ü de en ünlü ve temel baleler olmuşlardır. Şahsi kanaatimce yalnızca koreografiye eşlik etmesi için bestelenmiş müzikler o kadar sevilmiyor, görsel öğeler olmadan oturulup çok fazla dinlenmiyor fakat bir Kuğu Gölü parçası hem tek başına dinleniyor hem de baleye ve hikayeye çok daha büyük bir zenginlik katıyor.
Ayşe Sena Hüyüklü
Kaynakça
(1) The New Grove Dictionary of Music and Musicians. Brown. New Grove vol. 18.
(2) Rimsky-Korsakov, Chronicle of My Musical Life (Moskova, 1935)
(3) Romeo and Juliet. (2020, Temmuz 17) Erişim adresi http://en.tchaikovsky-research.net/pages/Romeo_and_Juliet .
(4) Romeo and Juliet. (2020, Temmuz 17) Erişim adresi http://en.tchaikovsky-research.net/pages/Romeo_and_Juliet.
(5) Artôt, Désirée (1835–1907). Schubertiade music. (2009, Haziran 24).
(6) Nadezhda von Meck. (2020, Ocak14) Erişim adresi http://en.tchaikovsky-research.net/pages/Nadezhda_von_Meck.
(7) Byronic kahraman - Byronic hero. Erişim adresi https://tr.qaz.wiki/wiki/Byronic_hero.
(8) The Year 1812. (2020, Mayıs 11) Erişim adresi http://en.tchaikovsky-research.net/pages/The_Year_1812.
(9) Pyotr Ilyich Tchaikovsky. (2021, Şubat 6) Erişim adresi https://en.wikipedia.org/wiki/Pyotr_Ilyich_Tchaikovsky
Tchaikovsky Research. (2020, Ocak 4). Erişim adresi http://en.tchaikovsky-research.net/pages/Main_Page (Çok kapsamlı bir kaynak.)
Pyotr Ilyich Tchaikovsky Biography. (2020, Haziran 15). Erişim adresi https://www.biography.com/musician/pyotr-ilyich-tchaikovsky
Pyotr Ilyich Tchaikovsky Russian composer. (2020, Kasım 2). Erişim adresi https://www.britannica.com/biography/Pyotr-Ilyich-Tchaikovsky
Pyotr Ilyich Tchaikovsky. (2020, Aralık 25) Erişim adresi https://en.wikipedia.org/wiki/Pyotr_Ilyich_Tchaikovsky
The Five (composers). (2020, Aralık 10) Erişim adresi https://en.wikipedia.org/wiki/The_Five_(composers)
Composer of the Week: Pyotr Ilyich Tchaikovsky (1840-1893). Erişim adresi https://www.bbc.co.uk/sounds/play/p01db99f
Mussorgsky, Modest. Erişim adresi https://musopus.net/musicians/mussorgsky-modest/ (Fotoğraf)
Swan Lake. Erişim adresi https://petipasociety.com/swan-lake/ (Fotoğraf)
The Nutcracker. Erişim Adresi https://petipasociety.com/the-nutcracker/ (Fotoğraf)
Yorumlar
Yorum Gönder